Zihninde canlanarak nesneselleşen veya somutlaşan her öğe tasarımdır. Çağımızda geniş bir yelpazede, tasarımsal nesneleri örneklendirmek kolay olabilir fakat tasarımı yapmak gerçekten basitsenecek kadar da kolay değildir. Çok ince bir çizgiye bağlı olan tasarımın temel sayılan ilkeleri doğru orantıda kullanıldığında birer şahesere dönüşebilirken, orantı ve zihindeki çizgide yaşanan en ufak bir hata veya aksaklık fiyaskoyla sonuçlanabilmektedir. Bu da emekleri çöp haline dönüştürebilir. Bu açıdan tasarımcıların dikkate alması gereken temel noktalar vardır. Altın oranlar, orantılar ve bunların dışında ufak nüanslar tasarımı güzelleştiren ana etmenleri oluşturmaktadır.
Görselliğe Etki Eden Nüanslar
Tasarımcı, farklı bakış açılarını aynı anda kullanarak, bir emek ve beceri gerektiren tasarım sürecinde, kullanıcının göz zevkini, sonucunda elde edeceği faydayı ve faydanın gelecekteki devamlılığını düşünmesi gerekmektedir. Doğru tasarım ise bu bakış açılarından herhangi birinin eksik olmadığı tasarımdır. Bir planlama ile gerçekleştirilen üretim sürecinde, geride hiçbir soru işareti kalmasını istemeyen bir tasarımcı, kağıt üzerindeki hesaplamalarda ve daha sonra da ilk prototip uygulamasında revizeler ve çeşitli ilkeleri yerine getirmek istemelidir. Tasarım süreçlerinden birincisi tasarımın görsel hale gelmesi olarak düşünüldüğünde boyutlar, oran ve orantı, renk seçimleri gibi somut ve görsel zevke hitap etmeyi amaçlayan asıl kavramlar ön plana çıkacaktır. Her rengin bir anlam taşıdığı (Önceki makalelerimizi inceleyebilirsiniz) tasarım dünyasında görsel hiyerarşinin en etkili olduğu alan ise renk seçimidir. Tasarımın kullanım alanı, kullanıcının perspektifi gibi etkenler renk seçiminde belirleyici olmaktadır. Bir tasarımcı için doğru rengi kullanmaktan daha önemli olan durum ise renkleri düşünceli biçimde uyum içinde kullanmaktır.
Tasarımların enerjilerini iç dünyadan dış dünyaya yansıtan bir diğer önemli etken ise çizgidir. Durgun ya da farklı enerjik modlara geçişi belirleyen çizgi seçimi de düz, kıvrımlı, kalın, ince ya da grenli, lekeli gibi birçok çeşit ile tasarımcının gözünde canlanmaktadır. En uygun çizgide içinde olan ideal tasarımı yakalamak için bilinçli bir şekilde yaratıcı bir bakış açısı kullanılmalıdır. Tabiki bununla da tamamen bitmiyor, doğru çizgiyi yakalamak da tek başına yeterli olmayacaktır. Tasarım sürecinde her aşama bir önceki tasarlama ile uyumlu olmalıdır, bir sonraki çizim içinde zemin hazırlanmalıdır. Bu sebeple doğru renk seçimi, renklerin uyumu ve çizginin anlam bütünlüğünü renk seçimi ile bağlantılı bir şekilde kullanıp sürecin doğru ilerlemesi sağlanmalıdır. Siyah ve düşey çizgili tasarımlar saygınlığı en etkili şekilde ulaştıran bir kanal olarak benimsenmiştir. Başka bir örnek verecek olursak, sarı renk ve diyagonal çizgi aranan mükemmel canlılığı yakalamanıza yardımcı olacaktır. Özellikle çizgi ve renk uyumu mobilya tasarımlarında çok önemli bir konudur. Ayrıca yalınlık ve durgunluk mesajları veren sade çizgiler endüstride tercih edilmektedir.
Çizgi ile Tonlama
Tasarımın asıl olan temelinde tamamlanarak üretim sürecine geçmesi tüm ilkelerin tam bir uyum içerisinde olması ile mümkün olacaktır. Bu sebeple doğru renk ve doğru çizgiyi yakalayan tasarımcı kontrast oluşturan ögelerden oluşan çizgiler ile tonlama yaparak tamamlaması gerekmektedir. Genelde tasarımlarda kullanılan ton, siyah, gri ve tonlarıdır. Mimari dışında konuşacak olursak endüstriyel tasarım ürünlerinde farklı renk kombinasyonları ve tonlamalar kullanılabilir. Devamlılığı olmasını isteyen tasarım fikirlerinde çizgiye uyumlu tonlama çok büyük bir öneme sahiptir. Tasarımın yüzeylerinde sürekli tekrara dayanan bir düzen var ise bu seferde doku kavramı ortaya çıkacaktır. Piyasada dokular ile oluşturulan birçok tasarım mevcuttur. Görsel hiyerarşide dokunun önemi özellikle kağıt tasarımlarında çoğunlukla karşımıza çıkmaktadır.
Tasarımlar her zaman orantılı olmasa da belirli bir ölçüye bağlı kalınarak oluşturulmalıdır. Abartılı tasarımlarda genelde dikkat çekici ve orantısız ölçüler kullanılırken, endüstriyel tasarımda net ölçüler ön plandadır. Tasarımın üretim aşamasına geçirilmesi ve seri üretimde aksaklığa yol açmayacak bir düzende sürdürülebilmesi için ölçü kavramını önemli bir yere koymak ve düşünmek gerekir. Ölçülerin büyümesi veya küçülmesi tasarımın algılanabilirliği etkisini değiştirecektir. Genelde büyük tasarımlarda orantılı ölçüler tercih edilir fakat küçük tasarımlarda ölçü tasarımcının hayal gücüne kalmış bir durum olmaktadır.
Tasarım başından sonuna kadar tüm ögelerin birbiri ile uyumlu toplu şekilde bir çatı altında görünür. Bu çatının tamamlayıcı unsuru tabiki yön kavramlarıdır. Tasarımda bulunan tüm ögelerin yönü, renk ve çizgi kavramları gibi bir anlama sahip olmalıdır. Ürünün vermek istediği mesaj temel ilkeler arasında önemli bir yerdedir. Yapım sürecindeki bu ilkeler bir sistem ile bir araya getirildiğinde mükemmel tasarım için kapılar açılmaya başlar. Sonrasında izlenecek süreç ise tasarımın somutlaştırılması ve üretimin başlatılmasıdır. Aklınızda herhangi bir soru işareti kalmadan hazırlanan tasarımlar seri üretim ile potansiyel kullanıcılara sunulabilirler.
Görsel Hiyerarşi ve Denge
Tasarımın temel ilkelerini genel olarak tanıdıktan sonra bu ilkelerin kullanılması için gereken prensipleri de öğrenmek gerekmektedir. İlk ve en önemli kuralımız olan denge kuralı, tasarımı oluşturan tüm parçaların estetik bir şekilde tam ve eksiksiz yerleştirilmesidir. Denge ile paralel olan diğer kuralımız ise görsel hiyerarşi olmaktadır. Bu kavram insan gözünün gördüklerini algılayıp anlama düzenini simgelemektedir. Bu düzene hitap etmek isteyen tasarımcı algı alanı içindeki ilkeleri ve görsel kontrastı sağlamak zorundadır. Tasarım ekipmanlarının planlı veya plansız bir şekilde yerleştirilmesi halinde elde edilen görüntü ise yüzeylerin kalitesini üst seviyeye çıkararak kullanılmalıdır. Belirlenmiş bir düzen içerisinde iki ya da üç boyutlu nesneler topluluğu tanımlamak için kullanılmalıdır.
Tasarım için atılan ilk adımlar, temel ilkelerde bulunan renk, doku ve çizgilerin görsel dünyadaki tekrarı ritim duygusunu oluşturmaktadır. Ritimin tasarım üzerindeki tüm ekipmanları etkileyeceği gibi tasarımın genelini tamamen değiştirebilir. Ritim odak noktasını dağıtarak tasarımın bir bütün olarak dikkat çekip incelenmesini sağlar. Bu durumun dışında vurgu kavramı ile tasarım üzerindeki istediğiniz bir noktaya tüm dikkatleri çekmenizi de sağlayacaktır. Odak nokta belirleyerek vurguyu doğru yere yerleştirebilir ve göstermek istediğiniz ince sloganı bu noktada tamamlayabilirsiniz. Peki bu noktada dikkat edilmesi gereken en önemli konu nedir diye soracak olursanız... Vurgu yaparken kontrast uyumunu bozmamak gerekir cevabı ile karşılaşırsınız.
Farklı unsurlara ve farklılıklarına vurgu yaparak bir uyum içinde olmasını sağlayan kontrast kuralı bir denge oluştururken istenilen vurgu bu dengenin içinde bir noktayı işaret edecektir.
Tasarımın görsel şekle getirilmesi düşünce aşamasında olan yaratıcılığın taslağa yani somut hale dönüştürülmesidir. Bütün detayları ile düşünülen taslak, üretim sürecinin başlaması ile taslak olmaktan çıkar ve somut ürün haline gelir. Tüm bu faktörlerin bir arada uyum içinde bulunması için ele alınması gereken ilkeleri bütünleştirirken, dikkat edilmesi gereken kuralları yerine getiren tasarımcı üretime hazırladığı ürünün mimarıdır. Yapıyı oluşturan parçaların belirli teknikler uygulanarak gruplar haline getirilmesi ve bu grupların bir ritim içinde hareket edecek şekle getirilmesi tasarımın en basit tanımı olmaktadır. Başarılı bir tasarım için her bir ekipmanı eksiksiz ve bir önceki ile uyumlu bir şekilde gerçekleştirmek endüstriyel tasarım için diğer tüm tasarım başlıklarından çok daha önemli olmaktadır. Yeni modern endüstride tasarım ilkelerinde esneklik gösterilerek tasarımcının hayal gücüne daha fazla yer verilir. Yaratıcı bakış açısı yetisi ile bütünü oluşturan parçaları bir arada kullanabilen tasarımcı düzeni kendi isteği doğrultusunda değiştirebilir veya yenilikçi yaklaşımlarda da bulunabilir.
|